Seo`nun Hızlı Tarihi

İnternetin insanlığın hayatına girmesi ile bilgi çağında yepyeni bir devir başladı. Kablolarla yazılı ve görsel bilgiyi istenilen zamanda elde etmenin adıydı internet. Fakat 98’ senesinden önce internette gezinebilmek aslında hiç bu kadar kolay değildi.İnternet o zamanlarda kullanıcıların aradıklarını bulmak için bir yerlerden ilgili web sitelerinin adreslerini bulmalarını gerektiren bir mecraydı. O zamanlar web tasarımı ile ilgilenenlerin de yaptıkları iş sadece ve sadece tasarımdı. Web tasarımından sonrası bir şekilde bir yerlerde sitenin reklamını yapabilmekti.

İhtiyaca uygun, aranılan bilgiye erişmek için ilgili sitelerin topluca derlendiği bazı siteler bulunmaktaydı. Bu siteler internetteki web sitelerini uygun şekilde kategorilere ayırır, internet kullanıcıları da bu kategoriler yardımı ile o siteler ulaşırlardı. Beğenilen tasnif siteleri bir kenara not edilir, ardından bir ihtiyaç anında bu siteler ziyaret edilir ve uygun kategorilerden alan adlarına ulaşmak mümkün olurdu. Hatta web sitelerinin adını duyurmak için televizyon reklamları sıklıkla kullanılır, bunun için televizyonlarda sitelerin tanıtım programları düzenlenir, gazetelere ilanlar verilirdi.

Hiç hız kesmeden ve sürekli ivmelenerek gelişen internet dünyası, en sonunda bu tasnif sitelerinden taşar olmuştu. Bu sonuç Google gibi bir devin internet dünyasına katılımı ile bambaşka bir boyuta ulaştı. Belki de bir sene dolmadan tüm bu tasnif özelliği barındıran sitelerin yerlerinde yeller esmeye başlamış, televizyonlarda artık site tanıtımı yapmanın bir mantığı kalmamıştı. Web tasarımı yaparken artık sitenin reklamını çok fazla kafaya takmadan, Google indekslemesine başvurarak web siteleri tasnif edilmiş oluyor ve bu yöntemi uygulayan sitelerde birkaç yere linklerini kopyalamak gibi kendilerince geliştirdikleri yöntemlerle çok rahat bir şekilde kendilerine arama sonuçlarında üst sıralarda yer buluyordu. Fakat bu da aslında farklı bir sonuca doğru interneti sürüklemeye başladı: Arama motorunda doğru içeriği barındırmayan, basit algoritmaları bir nevi kandırarak kendisine üst sıralarda yer edinen yığınla içerik yoksunu site israfı…

İşte bu noktada, bilgi erişiminin hızlı olması kadar bir de özgün ve kaliteli içeriği barındıran alan adlarına ulaşılması gerekliliği ortaya çıktı. Yani aslında, içeriği bir şey ifade etmeyen ya da her yer de aynı içeriği barındıran sitelerin bir şekilde elenememesi, internet kullanıcılarının hızını düşüren bir olguya dönüştü. Bunun için Google, arama motorunun algoritmalarına siteleri tasnif ederken kullanılacak yeni yeni kriterler eklemeye başladı.Her gelen yeni kriterle beraber web tasarımı dünyası da kendisine yeni yeni sivrilme yöntemleri bulmaya çalıştı. Ama ilerleyen zamanla gelişen algoritma yapıları SEO denen bir kavramı da beraberinde getirdi ve internette “özgünlük” demek her şey haline geldi.

Artık gelişmiş algoritma yapıları sayesinde internette kendi içerisinde özgün yazınlar barındırmayan siteler Google gibi arama motorlarının sonuçlarında kendilerini gerilerde bulmaya başladı. Artık her şey üste çıkabilmek için yöntemler ve özgünlüğü yakalama yarışına dönüştü.